Bizim Diplomatlar

Yazar : Bilal N. Şimşir
İsbn : 9754945780
Yayın Tarihi : Nisan, 1996
Dil : Türkçe
Sayfa Sayısı : 571
Ölçü : 13,5 x 19,5 cm
Yayınevi : Bilgi Yayınevi
Bahsi Geçen : Ali Haydar Aktay, Bekir Sami Kunduh, Enis Akaygen, M. Emin Ali Türkgeldi, Ruşen Eşref Ünaydın, Suat Davaz, Yusuf Hikmet Bayur

Yıl 1957. Dışişleri Bakanlığı meslek memuru giriş sınavları yapılıyor. Bir grup arkadaşız; yazılıları kazanmış, sözlüler için sıradayız. Birer birer içeri alıyorlar. Sınav kapısında heyecanla bekleşiyoruz. Bilgiç geçinen bir arkadaşımız, "Bizler ne bahtsız gençleriz, "dedi, "Oku, oku; imtihan, imtihan; canımız çıkıyor! Eskiden, Cumhuriyetin ilk yıllarında ise, istasyondan adam topluyorlarmış. Kravatlı birisi trenden inince, hemen yakalayıp gel seni hariciyeci yapalım diyorlarmış. Ne diploma soruluyor, ne imtihan isteniyormuş. Birkaç zaman sonra da 'Buyurun, sizi filan yere elçi yaptık' diyorlarmış!' Bizler, arkadaşın anlattıklarını hayretle dinliyoruz. "Ya!" diyoruz. Düşünceye dalar gibi oluyoruz. Sonra, birimizin aklına geliyor: "Kimlermiş mesela o devşirme elçiler?" diye soruyoruz... Bilgiç arkadaşımız, hık, mık, apışıp kalıyor. İki elçinin bile adını çıkaramıyor. Şükrü Saracoğlu, "Moskova Hatıraları"nı yazmış olan Ali Fuat Cebesoy, şair Yahya Kemal Beyatlı, etti üç. "Atatürk'ün Dışişleri Bakanı" Dr. Tevfik Rüştü Aras'ı da Siyasi Tarih derslerinden anımsıyordum. İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki Bakanımız ve Başbakanımız Şükrü Saracoğlu'nu da az çok biliyordum. Bir de galiba Numan Menemencioğlu'nun adını duymuşluğum vardı. Çıkarabildiklerim sadece bunlardı. Geri kalanların adlarını bile duymamıştım. Sanki hiç yaşamamışlardı, sanki aradan otuz-kırk yıl değil de yüzyıllar geçmişti ve onlar meçhule karışıp gitmişlerdi. 1950'lerde, Mülkiye'nin siyasi şubesinden mezun ve de diplomat adayı bir gencin, Cumhuriyetin ilk diplomatları hakkındaki bütün bildikleri işte bu kadardı! Kendi adıma cahilliğimden utandım, kendi kendimi eleştirdim. Sonra, yazmamışlar, anlatmamışlardı ki bize diye başkalarını suçlamaya kalkıştım. Eski elçilerimiz de anılarını yazıp bırakmamışlardı ki. Bırakmış olsalardı görürdük. Onlar hakkında cilt cilt kitaplar vardı da biz mi merak edip okumuyorduk sanki, diye kendi bilgisizliğimi örtbas edip üste çıkmaya çabaladım. Ve daha sonra kendime dönüp "yazan yoksa sen yaz," demeye yöneldim...
******
DİKKAT!
İstanbul Kitapları (7654 kitap)
ve
Osmanlı Kitapları (2586 kitap)
Koleksiyonları satılıktır.
Çok kıymetli ve nadir kitapları da kapsayan bu
Koleksiyonları almak isteyenler
İletişim paragrafından lütfen mesaj gönderin...